Abidin Dino mutluluğun resmini yapabilmiş miydi bilmiyorum . İşin kolayına kaçmadan denmeseydi , belki ...
'' Bir zamanlar bir köyde... '' diye başlayan sıcacık insan öyküleri de git gide azalmaya başladı . Oysa , harmanda imece , düğünde halay , ölümde ağıt , her ne varsa insana dair , mutluluğun resimleriydi onlar , omuz omuza olmanın ...
Hayat bazen savurur sağa sola insanı , dar gelir yeri yurdu . Kökleri tutar , gitme der de , direnir de baba , dellenir bir gün , toplar yatağı yorganı bir denk içine sokuşturup tutar gurbetin yolunu . Çoluk çocuk binilir bir otobüse , bagajda turşusuna kadar tekmil hazırdır gurbette ne lazımsa . Çocuklar okuyacak ve adam olacaktır , şehirdir ne de olsa , iş de aş da , okul da orada değil midir hem ?
Gidişler gidişleri çoğaltır . Komşuluk sadece köye mahsus değil ya , kalanlar da özenir gidenlerin ballandıra ballandıra anlattıklarına şehirde buluşur yine konu komşu ...
Çok eski toprak terk edemez köyünü , bırakamaz kökleriyle sımsıkı bağlı oldukları baba ocağını . Ya da kökleri bırakmaz , çeşme başında beklediği yavuklusunun anısı bile tutar onları , yollamaz . Göç edip gitmiş kırk yıllık eşi şuracıkta yatarken nasıl bırakıp gider dedecik köyünü ... ' Arada gelirim size ' diye uğurlar şehirlere oğullarını gelinlerini . Gider de ... Bir nebze katkı olur diye ardıç kaşıklarını da yanına alır , olur ya , satarlar da işe yarar gidişi diye ...
Bir de ağaçlar bekler köyleri , dağları ... Ardıç ağaçları .
Kök salmışlıkları bir yana , en güzel hava , en güzel su burada değil midir ? Dere , başka nerede böyle nazlı akabilir ki ?
Ya kuş sesleri , ardıç kuşları ? Şehrin gürültüsünde kuş sesini duymak nasıl mümkün olabilir ki . Hem , köyün kuşları nereye konacak onlar olmazsa , ne yiyecekler ? Ardıç kuşları neyle beslenecek ? Ardıç kuşları olmazsa onlar da olmaz bir de , tohumları fidana dönüşemez ki ...
Böyledir ardıç ağacının hikayesi . Ardıç ağacının tohumları yere düşer . Bu tohumlar , ancak bir ardıç kuşu tarafından yenirse bir işe yarar çünkü ardıç kuşunun sindirim sistemi tohumun kabuğunu açar ve dışkısıula toprağa karışan tohumlar yeniden filizlenir .
Ardıç kuşu içinse , soluklanmak , dallarında yuva yapmak ve hatta karın doyurmak demektir ardıç ağacı . Ardıç kuşu da ağaç için önemlidir . Öyle ya , türünün devamı demektir onlar , cıvıl cıvıl sesleriyle de hayat demektir , daha ne olsun .
En güzel tahta kaşıklar , ardıçtan , şimşirden olanlardır , bilenler bilir. Gürgen , ıhlamur yumuşaktır , dayanmaz uzun süre , hem kararıverirler çabucak . Oysa şimşir kaşıklar evladiyeliktir , hele ardıç kaşık torunlara kalır da yepyeni dururlar . Ama artık eskisi kadar ardıç kaşık göremezsiniz , çünkü , git gide azalmaktadır ardıç ağaçları . Neslinin devamı kuşlara bağlı ağaçlardır çünkü onlar .
Ne oldu peki ? Kuşların mı nesli tükendi ? Hayır , aksine ardıç kuşları daha da fazlalaştı . E o zaman ?
Kuşlar da işin kolayını seçti işte ... Onlar da köylerini terk edip şehirlere göç etti .Öyle ya , şehirlerde çöp bol , karın doyurmak değil mi maksat , uçtular kanat çırparak şehirlere... Bıraktılar ardıç ağaçlarını kaderleriyle baş başa ... Bir kolay karın doyurma uğruna hem de ...
Çalma bizi bizden , gitme ellere doğru dizeleriyle Şems ' in gidişine ağıt yakan Mevlana gibi , ardıç ağacı da ağlar gidişine ardıç kuşunun ...
Köy mutsuzdur artık . Peki ya gidenler ? Ya gidenler ... ? Bilemiyorum .
Nazım ' ın
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin ?
İşin kolayına kaçmadan ama ...
diye başlayıp ,
Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm
Ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin ustad ?
diye bitirdiği şiirine , Abidin Dino bir şiirler cevap vermiş ;
BUNA NE TUAL YETERDİ NE BOYA
adlı şiirde Dino , son satırda ;
İşte o zaman Nazım ,
Yapardım mutluluğun resmini
Buna da ne tual yeterdi ne boya ...
diye bitirerek .
Sevdiklerinize sahip çıkın , hiç gitmesinler uzaklara ...
gizlikoza
İlgilenenlere bir not ;
Youtube ' a , ''Ardıç Kuşu Ve Ağacı '' yazarsanız , Dr. Mehmet Uhri ' nin Ankara ' da Sıhhiye ' de başından geçenleri öykülendirdiği videoyu izleyebilirsiniz .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder