Ne biçim Nisan bu, diye düşündü kadın. Az güneş, çok soğuk . İçi titredi, hohladı ellerini birbirine sürterek.
Yine de içerde oturmak istemedi canı, üşüsün hasta olsundu,
ne vardı…Aksiydi bugün, her günün
aksine…
Esiyormuş, yağacakmış,
üşüyebilirmiş...
Beni düşünmek sana mı
kaldı, der gibi baktı garsona. Ne dedim ki ters ters bakıyorsun, der gibi baktı
garson da ona.
Her zamanki gibi mi ? diye sordu garson. Orta şekerli kahve
mi yine, der gibi geldi kadına.
Hayır, der gibi baktı kadın.
Nasıl hayır, der gibi baktı bu kez garson.
Öyle hayır işte, der gibi baktı kadın yine.
Ve,
Kahve olana kadar bir çay içeyim, üşüdüm, dedi kadın.
Allah allah, der gibi baktı, garson.
Ne bakıyorsun, der gibi baktı bu kez kadın. Aksiydi işte,
her zamankinin aksine…
Saatine baktı sonra. Daha bir saat vardı. Arasam mı, diye
düşündü. Vazgeçti. Geç kalsındı daha iyiydi, kavga edecek biri bahanesi olurdu
en azından. Çayını yudumladı.
Karşı masadaki adamın
onu izlediğini anladı, çoktandır yapıyordu bunu belki de, o yeni farketmişti.
Ne bakıyorsun, der gibi baktı adama dik dik. Adam gülümsedi, ayağa kalktı,
kendisine doğru gelen kıza kollarını açtı, öpüştüler. Ne bakıcam sana, der gibi
geldi bu hareket kadına. Aksiydi bugün, her zamankinin aksine…
Oyaladı bir süre
kendini, kah izleye bazılarını, kah karıştıra telefonunu. Maillerine bakar gibi
yaptı bakmadı, notlarını okur gibi yaptı okumadı. Kafası darmadağındı zaten,
baksa da görmeyecek, okusa da anlamayacaktı. Gelse bi arkadaşı, ahh gelse, gelse
geçecekti hepsi. Gibi geldi ona. Her zaman iyi gelirdi onunla konuşmak. Ama
bugün kararlıydı, hiç taviz vermeyecekti onun kendisini güldürme çabalarına,
gülmeyecekti zaten. Sonuna kadar anlatacak, der gibi yapıp demediklerini, neden demediğini de anlatacaktı arkadaşına.
Güçlüsün sen, demesine de aldırmayacaktı, güçlü değildi zaten bugün.
Yanına yaklaşan çocuğu hiç farketmemişti. Ufacık küçücük bir
çocuktu, gözleri gülüyordu . Kendine geldiğinde çocuğun kahkahalarla güldüğünü
anladı burnunun dibinde. Ona bakıyordu
çocuk.
Ne bakıyorsun bok mu var, der gibi baktı kadın. Aksiydi
bugün, her zamankinin aksine.
Evet, bok var, der gibi baktı çocuk, gülerek. Güvercin,
dedi, masaya kaka yaptı gitti, dedi. Gülüyordu hala. Aldırmadı kadın. Ne var
bunda, der gibi baktı çocuğa.
Gel oğlum, dedi babamsı bir adam, aldı çocuğu
kucağına. O na da, ne bakıyorsun bok mu var, der gibi baktı kadın. Aksiydi
işte. Her zamankinin aksine…
Bekledi, bekledi, bekledi kadın. Gelmedi gelecek olan.
Gelirdi oysa, ne zaman lazım olsalar
birbirlerine. Eli telefona uzandı kadının, durdu sonra. Aramadı. Bekledi, bekledi… Geç kaldığı için
kavga bile edemedi, gelmediğinden.
Gelseydi; laf lafı açacak, anlatacaktı.
Laf lafı açmadı. Kadın
eve gitti. Akşam da laf lafı açmadı. O da bir laf etmedi.
Aynaya baktı kadın, yatmadan. Neyin var, der gibi baktı
kendine. Kendi cevapladı sonra… Boş ver be geçer, der gibi baktı kendine. Uyudu sonra.
Geçmişti …
TırTıl
Geçti mi ? Diyecek oldu Ares... Demedi.
YanıtlaSilGeçmediğini iyi biliyordu !
Ben demiştim demeyi de hiç sevmem ama 42 gün geçmiş, hala geçmemiş (:
YanıtlaSilHeyy ! TırTıL, Yaz geldi bak, Hadi uyan... ( :